Okumak Yalnızlıktır..

11 Eylül 2012 Salı

Hücre


Brooklyn'e Son Çıkış'ın da yazarı Hubert Selby Jr., Hücre ile, hapsedilmiş bir adamın yalnızlıktan ve anlaşılamamaktan doğan bunalımına, bilinçaltında yarattığı hastalıklı düşlere, insanlara ve inanılmaz olaylara dahil ediyor okuyucuyu. Yeraltı edebiyatının en sert- hatta rahatsız edici- haliyle, tüyleri diken diken eden bir dizi saçmalık(!) konudan konuya atlayarak ve kafa karıştırıcı bir anlatımla buluşmuş. Bir tecavüzün ardındaki sır perdesi ile haksız yere polis şiddetine maruz kalan bir adamın birbirine paralel ilerleyen öyküsü... Ve diğer yandan, tüm bunların aslında hücre hapsinin sebep olduğu halüsinasyonlardan ibaret olduğu şüphesi, kitap boyunca okuyucuyu tedirgin ediyor.

Yeraltı imajının hakkını fazlasıyla veren- hatta şuana kadar okuduklarımın içinde en çok veren- kitap olduğunu düşünüyorum Hücre'nin. Üstelik de bunu, tek bir ana karakter üzerinden anlatarak başarmış. Karakterin öfkesi hikayeye hakim durumda; ona haksızlık edenlere öfkeli, yakasını bir türlü bırakmayan geçmişe öfkeli, paslı aynasına her baktığında gözüne çarpan sivilceye öfkeli, kendini "evden kovulmuş kimsesiz bir çocuk gibi" hissediyor oluşuna öfkeli, mahkemede onu bir türlü doğru düzgün savunamayan avukatına öfkeli... Tüm dayanma gücünü de bu öfkeden alan, güçlü bir yapısı var ve her şeye rağmen, hakkını bir gün mutlaka arayabileceğine inanıyor. (Ya da inanmıyor.)

Eğer okumazsanız, çok da bir şey kaybetmezsiniz. Hatta psikolojinizin bozulmamasını istiyorsanız, bence okumayın.

"Giderek daha derinlere daldı kendi içinde ve nefretin ferahlatıcı gücüne sarıldı."
"Evet, ben tek başıma naçizane bir birey olabilirim ama içimde doğruluğun gücü var; doğruluk bayrağını ölüm kapılarına kadar taşımış onca insanın gücü."
"Bazen kendimi kimsesiz bir çocuk gibi hissediyorum. Evden çok uzaklarda."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder